Babamızın cenaze töreninde, bütün gün babamızın tabutunun yanında durdu
Babamın Cenazesinde Sekiz Yaşındaki Kız Kardeşim Tabutun Yanında Kaldı…
Babamın cenazesinde, sekiz yaşındaki kız kardeşim Elif, tabutun başından hiç ayrılmadı.
Sessizdi. Hareketsizdi.
Onun acıdan donduğunu sandık…
Ta ki o gece, babamın yanına uzanıp kimsenin hayal bile edemeyeceği bir şey yaşanana kadar.
Cenaze salonu zambak kokusu ve bastırılmış hıçkırıklarla doluydu.
Küçük Elif, tabutun önünde kıpırdamadan duruyordu.
Ağlamadı, göz kırpmadı bile;
sadece babamın cansız yüzüne baktı —
sanki her an yeniden nefes alacakmış gibi.
Yetişkinler fısıltıyla konuşuyordu:
“Acıdan dondu, anlamıyor olmalı.”
Ama ben biliyordum…
Kız kardeşim Elif, sandıklarından çok daha fazlasını anlıyordu.
Tören bittiğinde, insanlar ikişer üçer ayrılmaya başladı.
Bazıları, “Ne kadar güçlüler…” diyordu.
Ama Elif gitmeyi reddetti.
Tabutun kapanabilmesi için iki akrabamız onu nazikçe kucaklayıp uzaklaştırmak zorunda kaldı.
Çığlık atmadı, direnmiyordu…
Sadece babamın yüzüne baktı —
sanki orada, tabutun içinde bir parçasını bırakıyormuş gibi. Devamını okumak için diğer sayfaya gecebilirisniz..
