1988 Yılındaki Konuşması Ortaya Çıktı
Türkiye’nin birçok bölgesinde peş peşe çıkan orman yangınları, yangınla mücadeledeki sorumluluk hatları ve devletin rolü üzerine tartışmaları yeniden alevlendirdi. CHP’liler ve muhalif kesim, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminden kalma bir açıklamayı gündeme taşıdı: Recep Tayyip Erdoğan’ın “Orman yangınlarının Orman Bakanlığı’nın sorumluluğunda” dediği sözler ortaya çıktı. Bu sözler, mevcut dönemde yangın sorumluluğunun belediyelere, özellikle büyükşehir belediyelerine atfedilmesine dair söylemlerle çelişiyor. 1998 yılında, İBB Başkanı (o dönemde belediye başkanı olan Erdoğan), çıkan orman yangınları için “Yanan alanlar Orman Bakanlığı’nın sorumluluğundadır.” demiş. O dönem bu tür sorumluluğun merkezi hükümet aracılığıyla yürütüldüğü, belediyelerin müdahale kapasitesinin oldukça sınırlı olduğu biliniyor. Karşılaştırma yapıldığında, bugün Erdoğan’ın yaptığı açıklamalarda, orman yangınları çıktıktan sonra büyükşehir belediyelerinin de sorumlu olduğu, itfaiye ve yerel yönetim birimlerinin yangınların kontrolü ve söndürme sürecinde kritik roller üstlendiği yönünde vurgular öne çıkıyor. Muhalefet, bu iki dönem arasındaki sorumluluk hattındaki değişimi “politik tutarsızlık” olarak değerlendiriyor. CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, sosyal medya üzerinden bu çelişkilere dikkat çeken paylaşımlar yaptı. Tepkiler ve Beklenen Gelişmeler Tablodaki bu geçmiş söz, muhalefet tarafından bir “hesap verme çağrısı” olarak yorumlanıyor İktidar cephesinden henüz bu spesifik açıklamaya dair detaylı bir açıklama gelmedi; ancak yangın hazırlıkları, bütçelendirme ve yerel yönetimlerin kapasitesi gibi konular tekrar gündeme oturmuş durumda. Kamuoyu ve medya, Erdoğan’ın geçmişteki ve bugünkü söylemleri arasında ne kadar fark olduğunu, sorumlulukların nasıl dağıldığını daha net görmek istiyor. Sonuç: Geçmişle Bugün Arasındaki Çizgi Gözetiliyor Bu sözler, sadece nostaljik birer anektod değil; bugün yaşanan kriz ve yönetim performansı tartışmalarının merkezinde yer alabilecek bir kanıt olarak görülüyor. “Sorumluluk kime ait?” sorusu, sadece yangınlarda değil siyasetteki itibar ve güvence bağlamında da kritik.