Zekhaber

Aralarında İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’in de bulunduğu bazı savcılar, tek bir telefonla dolandırıcılık girişiminden kurtuldu. Gazeteci Murat Ağırel, bugünkü köşe yazısında bu olayı detaylarıyla anlattı. Kendisini “Berlin büyükelçisi” olarak tanıtan şahıs, bir savcıyı dahili hattan arayıp, yasadışı bahis soruşturmasında ismi geçen Ramazan Erkul’un masum olduğunu öne sürdü ve savcıdan buna dair bir değerlendirme yapmasını talep etti. Savcı ise dosyada gizlilik kararı olduğunu hatırlatıp bilgi vermedi. Şüphelinin ısrarları devam ederken, konu Berlin Adli Müşavirliği’ne bildirildi.  Ertesi gün, +49 alan kodlu bir Almanya numarasından aranan savcı, tekrardan Ramazan Erkul hakkındaki dosyanın ayrıntılarını sorgulayan bir çağrı aldı. Yapılan araştırmada, aramanın Berlin Büyükelçiliği’nden geliyormuş gibi gösterildiği ve numara klonlama tekniği ile savcı ve hâkimleri yanıltmaya çalıştıkları belirlendi. Ağırel, köşe yazısında bu girişimin sadece bir olayla sınırlı kalmadığını söyledi. Aynı teknikle İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’in de arandığını vurgulayan gazeteci, Gürlek’in durumu şüpheli bulup Berlin Adli Müşavirliği ile irtibata geçtiğini ve olayın bir dolandırıcılık girişimi olduğunu doğruladığını belirtti. Benzer denemelerin Bakırköy Adliyesi’nde de yaşandığı ifade edildi.  Murat Ağırel, köşesinde olayın ciddiyetine dikkat çekerek, “Savcıları bile dolandırmaya çalışabilecek cesarete sahip bu kişiler, sıradan vatandaşlara neler yapmaz! Adaletin terazisini yanıltmaya çalışanlar, sonunda kendi kurdukları oyunun altında kalacaktır. Çünkü adalet, gecikse de hakikati bulur” ifadelerini kullandı.

Kaynak: Cumhuriyet, Yeniçağ