Zekhaber

Babacan’ın Siyasi Yolculuğu: AKP’den Ayrılıp Kendi Yolunu Çizdi 2002’den itibaren kurucu kadroda yer aldığı AK Parti’de yıllarca önemli görevler üstlenen Ali Babacan, dışişleri ve ekonomi bakanlığı ile başbakan yardımcılığı gibi kritik koltuklarda bulundu. Ancak partinin politikalarıyla yaşadığı fikir ayrılıkları nedeniyle 8 Temmuz 2019’da AKP’den istifa etti. Ardından 9 Mart 2020’de kurduğu DEVA Partisi ile siyasete yeni bir yön vermeyi hedefleyen Babacan, parlamentoda temsil şansı bulamasa da Türkiye siyasetinde önemli bir alternatif olarak yer aldı.  Erdoğan ile Eski Yol Arkadaşları Aynı Karede Siyaset kulislerinde yeniden yakınlaşma sinyali olarak yorumlanan dikkat çekici bir gelişme de 1 Ekim’de TBMM’nin yeni yasama yılı açılış resepsiyonunda yaşandı. Babacan ve eski başbakan Ahmet Davutoğlu, uzun süre sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile aynı karede yer aldı. Erdoğan, bu fotoğraf için, “O kare gerçek Türkiye fotoğrafıdır. Birileri ülkeyi kamplara bölünmüş göstermek istiyor ama hakikat birlik ve beraberliktir. O tablonun parçası olamayanlar kendilerini sorgulamalı,” ifadelerini kullanarak mesaj dolu açıklamalar yaptı.  Üç Vakte Kadar” Senaryosu: DEVA’nın Sonu mu Geliyor? Ahmet Hakan, “Üç vakte kadar üç şey olabilir” başlıklı yazısında, bu kareden hareketle siyasi kulisleri sarsacak bir öngörüde bulundu. Hakan’a göre en güçlü senaryolardan biri, Babacan’ın DEVA’yı kapatıp AK Parti’ye dönüşü. Hakan, köşesinde şu çarpıcı ifadeleri kullandı: “Ali Babacan, tıpkı Muharrem İnce’nin CHP’ye dönmesi gibi kendi partisini feshederek AK Parti’ye dönebilir. Bu sürpriz olmaz.”  Siyasette Yeni Dönem: Merkez Sağda Güç Birliği Hesabı Siyasi gözlemcilere göre olası bir dönüş, yalnızca Babacan’ın kişisel kariyerini değil, merkez sağ siyasetin dengelerini de derinden etkileyebilir. DEVA’nın oy potansiyelinin düşük kalması ve muhalefet blokundaki çözülme sinyalleri, Babacan’ı yeniden “kurucu parti” çatısı altına itebilir. AK Parti cephesinde ise böyle bir hamle, özellikle ekonomi yönetiminde güven veren isimlerin geri dönüşü açısından stratejik önem taşıyor. Erdoğan’ın da son dönem mesajlarında “birlik ve bütünlük” vurgusunu öne çıkarması, bu senaryoyu güçlendiriyor.  Sonuç: Siyasi Satrançta Yeni Hamle Mi Geliyor? Babacan’ın gerçekten AK Parti’ye dönüp dönmeyeceği henüz netlik kazanmasa da, iktidar cephesinden gelen sıcak mesajlar ve Babacan’ın partisine dair sessizliği, siyasette yeni bir sayfa açılabileceğinin işaretleri olarak görülüyor. “Üç vakte kadar” sözü gerçekleşirse, Türkiye siyasetinde taşlar bir kez daha yerinden oynayacak gibi görünüyor.