Bülent Arınç ile Ömer Çelik Birbirine Girdi!
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK HABER
Ankara’da kapalı kapılar ardında gerçekleşen parti değerlendirme toplantısı, normalde rutin bir istişare oturumu olacaktı. Ancak dakikalar ilerledikçe tansiyon yükseldi, sözler sertleşti ve sonunda salonu buz gibi bir sessizlik kapladı. Toplantıya katılanlara göre gerginliğin fitilini ateşleyen isim, yıllardır siyasetin deneyimli figürlerinden biri olan Bülent Arınç oldu.
Arınç, söz aldığı anda masaya doğru eğildi, ses tonunu hiç yükseltmeden ama kelimeleri bıçak gibi keskinleştirerek konuşmaya başladı:
“Artık bazı gerçekleri görmezden gelmenin kimseye faydası yok. Eleştiriye tahammül edemeyen bir yapı, istişare kültürünü tamamen kaybeder.”
Salondaki gerilim tam burada hissedilmeye başlandı. Ömer Çelik’in yüzü ciddileşti, masadaki kalemi parmaklarının arasında çevirirken bakışlarını Arınç’tan ayırmadı.
Arınç devam etti:
“Bu parti, farklı seslerin bir arada olduğu bir yerdi. Şimdi ise herkes aynı şeyleri söylemek zorundaymış gibi davranıyor. Ben buna üzülüyorum.”
Bu sözler üzerine Ömer Çelik aniden söze girerek:
“Bülent Bey, burada kimse kimseyi susturmuyor. Ama eleştirinin de bir üslubu olmalı. Dışarıya verilen her mesajın bir karşılığı var. Siz, bazen konuşurken sonuçlarını düşünmüyorsunuz.”
Bu cümle masadaki havayı bir anda değiştirdi. Arınç kaşlarını kaldırdı, hafifçe öne doğru eğildi:
“Ben 40 yıllık siyasi hayatımda düşünmeden tek bir cümle kurmadım. Asıl sorun, söylenen doğruların rahatsız etmesi.”
Çelik’in ses tonu bu noktadan sonra belirgin şekilde sertleşti:
“Doğruyu söylemek başka, kurumları yıpratmak başka. Bu partiyi eleştirirken aynı zamanda güçsüzleştiriyorsunuz. Bu tavrınız örgütlerde kırgınlık yaratıyor.”
Arınç masaya parmaklarını iki kez vurdu:
“Ben güçsüzleştiriyorsam, demek ki güç zaten pamuk ipliğine bağlıymış!”
Bu söz salonda adeta buz gibi bir rüzgâr estirdi. Bazı katılımcılar bakışlarını yere indirirken, bazıları tarafların sakinleşmesini bekledi. Ancak tartışma bitmedi.
Çelik gözlerini kısarak:
“Parti içinde bu tür çıkışlar, özellikle şu dönemde kimseye fayda sağlamıyor. İnsanlar güven görmek istiyor, kavga değil.”