Büyük Kaos
Gazeteci Levent Gültekin, son yayınında bu olayların perde arkasındaki “klik savaşını” deşifre etti. Gültekin’e göre operasyonun hedefi şahıslar değil, parti içindeki bir kanadın tamamen tasfiyesi.
Gültekin, yaşananları AKP içerisindeki güç mücadelesine bağlayarak, operasyonun ucunun çok daha yukarılara, eski İletişim Başkanı Fahrettin Altun’a dayandığını iddia etti.
Gültekin şu çarpıcı analizi yaptı:
“Fahrettin Altun’la başlayan kavgada Altun tasfiye edilmişti. Şimdi o soruşturmada adı geçen ‘Furkan T.’ yani Furkan Torlak… O da Altun’un içeride kalan ekibinden biriydi. Onu da yediler. Medya ayağında Mehmet Akif Ersoy da Altun’a yakın duran bir isimdi. Bu operasyonla o kanadı tamamen sildiler.” Levent Gültekin, AKP içinde şu an iki farklı yapının çatıştığını öne sürdü.
Diyalog Yanlıları: Normal bir siyaset ve diyalog isteyen, daha ılımlı grup.
Şahinler Grubu: “Asalım, keselim, baskı kuralım” diyen, medyada tek ses isteyen grup.
Gültekin’e göre kazanan “Şahinler” oldu. Ünlü gazeteci, “Artık AK Partili olmak yetmiyor. ‘Onlardan’ olacaksın. Medyaya kimin çıkacağına, kimin parlatılacağına bu sert grup karar vermek istiyor” ifadelerini kullandı. Analizin en korkutucu kısmı ise Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ilgili olan bölümdü. Gültekin, bu grubun Erdoğan’a rağmen parti içinde güç devşirdiğini iddia etti.
Mehmet Akif Ersoy’un neden “uyuşturucu” gibi ağır bir suçlamayla karşı karşıya kaldığını ise şöyle açıkladı:
“Normal yollardan görevden aldırmayı başaramadılar. Çünkü Erdoğan’a gidip ‘Bu adamı alalım’ deseler, gerekçe yok. Adam zaten istedikleri gibi yayın yapıyor. Medyanın o tarafını da kendi kontrollerine almak için böyle bir kumpas/operasyon yoluna gittiler.”
Soruşturma dosyasında ifade veren bir kadın spiker, Mehmet Akif Ersoy’un kendisini Ankara’dan gelen arkadaşı “Furkan T.” (Furkan Torlak) ile tanıştırdığını ve bir ev ortamında buluştuklarını iddia etmişti. Bu ifadenin basına sızmasının ardından DMM Koordinatörü Furkan Torlak istifa etmişti.
Kaynak: YENİÇAĞ