DİLENCİ ÇOCUK YAGMURDA YAŞLI KADINI KURTARDI
DİLENCİ ÇOCUK YAĞMURDA YAŞLI KADINI KURTARDI… MİLYONERİN ANNESİ OLDUĞUNU BİLMEDEN
Şiddetli bir yağmurun altında, Bursa’nın dar sokaklarında küçük bir çocuk, ıslak ve üşümüş halde yürüyordu. Adı Mert’ti. Henüz 13
yaşındaydı ve hayat ona küçücük yaşında çok şey öğretmişti. Sokaklarda büyümüş, ailesiz, yalnız bir çocuktu. O akşam, kemiklerine kadar
ıslanmış, geceyi geçirebileceği kuru bir yer arıyordu. Yağmurun sesi, sokak lambalarının titrek ışıklarıyla birleşiyor, şehrin karanlığını daha
da koyulaştırıyordu.
Tam o sırada, keskin bir çığlık duydu. Yağmurun uğultusunu yırtan, umutsuzca yardım isteyen bir ses. Mert başını çevirdi ve kalbini
yerinden oynatan bir manzara gördü: Yan devrilmiş bir tekerlekli sandalye, sokağın akıntısıyla sürükleniyordu. İçinde yaşlı bir kadın,
çaresizce tutunmaya çalışıyordu.
“İmdat! Biri bana yardım etsin!” diye bağırıyordu kadın. Mert tereddüt etmeden koşmaya başladı. Suyun soğukluğu bacaklarına çarpıyor,
her adımı büyük bir mücadeleye dönüşüyordu. Ama o vazgeçmedi. Kadına ulaştığında, kadın iki eliyle sandalyenin arkalığına sıkıca
tutunmuş, yüzü ıslak ve yorgundu. Gözleri Mert’in gözleriyle buluştu; içinde hem korku hem de umut vardı.
Mert, tüm gücünü toplayarak tekerlekli sandalyeyi doğrultmaya çalıştı. Soğuk su dizlerine kadar yükselmişti ve sandalyenin tekerlekleri
çamura saplanmıştı. Ama Mert’in kararlılığı, küçük bedenine sığmayacak kadar büyüktü. “Dayanın, sizi kurtaracağım!” diye bağırdı, sesi
yağmurun gürültüsünde kaybolsa da kararlılığı kadının gözlerinde bir ışık yakmıştı.
Sonunda, birkaç zorlu hamleyle sandalyeyi sabit bir zemine çekmeyi başardı. Yaşlı kadın nefes nefese, titreyerek ona baktı. “Teşekkür
ederim, evladım,” dedi, sesi kırılgan ama sıcaktı. ‘Adın ne senin?”Devamı diğer sayfa’da
