“İnanılır gibi değil, hala şoktayım. Yıllardır bu dönerciyi işletiyorum, böyle bir şey başıma geleceğini hayal bile edemezdim. Her şey o kadar hızlı oldu ki, ne olduğunu anlamadım bile. Her zamanki gibi, tezgahın arkasında döner kesiyordum. Öğle yemeği saati olduğu için dükkan tıklım tıklımdı, herkes bir döner kapmaya çalışıyordu. Sonra bir anda, sanki bir gök gürültüsü duydum. Bütün dükkan sarsıldı. Herkes panik içinde bağırışmaya başladı. Hemen sesin geldiği yöne koştum. Gördüğüm manzara karşısında dilim tutuldu. Müşteri bekleme alanının ortasında, devasa bir delik açılmıştı. Sandalyeler devrilmiş, masalar paramparça olmuştu. Birkaç saniye sonra, o deliğin içinde Bay Çetin’i gördüm. Bay Çetin, bizim müdavimlerimizden biriydi. Her gün gelir, duble döner dürümden iki tane gömerdi. Maalesef, son zamanlarda sağlığı pek iyi görünmüyordu. Aşırı kiloları yüzünden nefes nefese kalır, zor yürürdü. Doktorlar sürekli uyarıyordu ama o, dönerden vazgeçemiyordu. “Döner benim hayatım!” derdi hep. Hemen 112’yi aradım, itfaiyeyi ve ambulansı çağırdım.Devamını gormek için diğer sayfaya gecebiirisniz..