Zekhaber

1 Kasım 2015 seçimlerinde MHP’nin aldığı ağır yenilgi parti içinde değişim taleplerini artırdı. Seçim sonrası olağanüstü kongre çağrıları yükselirken, genel başkanlık için Meral Akşener, Koray Aydın ve Sinan Oğan isimleri ön plana çıktı. 1 Kasım 2015 genel seçimleri, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) açısından ağır bir tablo ortaya koydu. Haziran seçimlerinde yüzde 16,3 oy alan MHP, 1 Kasım’da oy oranını yüzde 11,9’a düşürdü. Parti, beş ay içinde yaklaşık 2 milyon 100 bin oy ve 40 milletvekili kaybetti. Bu sonuçlar, MHP tabanında ciddi bir rahatsızlığa yol açtı. Seçim sonrası süreçte, Devlet Bahçeli’nin liderliği ülkücü tabanda yoğun biçimde tartışılmaya başlandı. Daha önce sınırlı bölgelerde kalan muhalefet, bu kez Orta ve Doğu Anadolu’dan da güçlü destek buldu. Sivas, Tokat, Elazığ ve Aksaray gibi illerden yükselen tepkiler, parti içinde olağanüstü kongre taleplerini güçlendirdi. Bu süreçte adı öne çıkan isimlerin başında Meral Akşener geldi. Tabanın geniş kesimlerinden destek gören Akşener, kısa sürede MHP muhalefetinin en güçlü figürü haline geldi. 30 Kasım 2015’te İstanbul’da düzenlediği basın toplantısıyla olağanüstü kongre çağrısı yapan Akşener, “ülkücü iradenin vereceği göreve hazır olduğunu” açıkladı. Aynı dönemde Koray Aydın ve Sinan Oğan da genel başkanlık için adaylık sürecine dahil oldu. Ancak muhalefet cephesinde birlik sağlanamadı. Aydın ve Oğan’ın birlikte hareket etme çabaları, Akşener cephesiyle gerilime neden oldu. 1 Aralık 2015 ile 15 Ocak 2016 tarihleri arasında muhalefet toplam 547 delegenin imzasını topladı. İmzaların büyük bölümünün Akşener adına verilmesi, parti içi dengeleri net biçimde ortaya koydu. Bu gelişmelerin ardından MHP’de olağanüstü kongre süreci yargıya taşındı ve kongre girişimleri çeşitli gerekçelerle engellendi. Sürecin en dikkat çeken çıkışlarından biri ise Koray Aydın’dan geldi. Aydın, kongre girişimlerinin engellenmesinin ardından yaptığı açıklamada, Meral Akşener’in bazı çevrelerce desteklendiğini öne sürerek parti içi tartışmaları daha da alevlendirdi. MHP’de 1 Kasım seçimleri sonrasında başlayan bu süreç, ilerleyen dönemde parti içi kırılmaların ve yeni siyasi oluşumların da zeminini hazırladı.
Kaynak:
YENİÇAĞ