Kılıçdaroğlu’ndan Geri Dönüş Planı: CHP’de Fırtına Yaklaşıyor
İstanbul Kararı ve Geçici Yönetim
İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin aldığı karar doğrultusunda CHP’nin 38. Olağan İstanbul İl Kongresi iptal edildi. Mahkeme, Özgür Çelik yönetimini “tedbir” amacıyla görevden uzaklaştırırken, yerine Gürsel Tekin, Zeki Şen, Hasan Babacan, Müjdat Gürbüz ve Erkan Narsap’tan oluşan beş kişilik geçici kurul atandı. Bu heyet, il başkanlığı ve yönetim yetkilerini kullanmakla görevlendirildi.
Bu gelişme, CHP’nin iç siyasetinde yeni bir dönemin habercisi olarak değerlendiriliyor. Çünkü gözler şimdi 15 Eylül’de görülecek olan CHP 38. Olağan Kurultayı’na çevrilmiş durumda
Kılıçdaroğlu İçin Yol Haritası
DW Türkçe’nin kulis bilgilerine göre, mahkemenin “mutlak butlan” kararı vermesi halinde Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Genel Başkanlığı görevini kabul edecek. Bu adımı, “partinin bölünmesini önlemek” ve “kaosu yatıştırmak” amacıyla atmayı planladığı ifade ediliyor.
Kılıçdaroğlu’nun yakın çevresine göre, olası bir geri dönüşle birlikte CHP’de yeni bir strateji uygulanacak. Buna göre mevcut yönetimden gelecek “hemen kurultay” çağrıları geri çevrilecek. Kılıçdaroğlu, mevcut delege yapısının “hukuken ve fiilen sakatlandığı” iddiasıyla, süreci sıfırdan başlatmayı hedefliyor.
Yeni Delegelik ve Uzun Hazırlık Süreci
Kılıçdaroğlu’nun planına göre, delegelik sistemi mahallelerden başlayarak yeniden inşa edilecek. İlçelerden illere, illerden kurultaya kadar tüm delegeler yeniden seçilecek. Bu sürecin en az bir yıl sürmesi bekleniyor. Böylece Kılıçdaroğlu, “aceleye getirilmiş bir kurultay” yerine, kendi kontrolünde şekillenen yeni bir örgüt yapısıyla yola devam etmeyi amaçlıyor.
Partideki Tepkiler ve Olası Sonuçlar
CHP’deki birçok ismin bu plana sert tepki göstermesi bekleniyor. Parti içi muhalefet, Kılıçdaroğlu’nun yeniden dönüşünü “iradenin gaspı” olarak değerlendirebilir. Ancak Kılıçdaroğlu cephesine göre bu adım, parti içi kaosu kısa sürede dindirecek ve bölünmenin önüne geçecek.
Parti tabanında ise farklı görüşler hakim. Kimi delegeler ve üyeler, “Kılıçdaroğlu’nun dönüşünün partiyi toparlayabileceğini” savunurken, kimileri de “partiyi uzun süreli bir belirsizliğe sürükleyeceğini” dile getiriyor.
Gözler 15 Eylül’de
Tüm bu gelişmeler ışığında CHP’de kader günü olarak 15 Eylül tarihi öne çıkıyor. Mahkemenin vereceği karar sadece bir kurultayın değil, partinin gelecekteki siyasi yönelimlerinin de belirleyicisi olacak.
Özetle; Kılıçdaroğlu’nun geri dönüş ihtimali, CHP içinde yeni bir fırtınanın kapıda olduğunun işareti. Önümüzdeki haftalar, Türkiye siyasetinde tarihi kırılmalara sahne olabilir.