kırılgan ama netti
Bir akşam, şehrin en lüks restoranlarından birinin kapısında, gözleri parıldayan bir genç kız, kıyafetlerin en sade olanını giymiş halde, içeri girmek için cesaret topluyordu. Kalabalığın ortasında, duruşunu koruyarak, bir köşede oturan zengin adamın yanına yaklaştı. “Efendim… benimle yemek yiyebilir misiniz?” diye sordu, sesi titrek ama kararlıydı. İçerideki herkes, bu beklenmedik sorunun yankılarını dinledi; gözler, masanın etrafında dönerken, bir sessizlik hakim oldu. İnsanlar, paranın ve gücün hâkim olduğu bu ortamda, bir başkaldırı anının doğuşuna tanıklık etmenin eşiğindeydiler. Kızın masum isteği, hem sıradan bir akşam yemeğini hem de insanlık halini sorgulayan bir eyleme dönüşecekti. İçerideki herkes, bu anın yalnızca bir yemek değil, aynı zamanda bir toplumsal mesaj taşıdığına da tanık olacaktı.
Haberin devamını okumak için sonraki sayfaya geçiniz…
