Neler oluyor neler

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) bir kez daha ihlal kararı vermesinin ardından, eski HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) bir kez daha ihlal kararı vermesinin ardından, eski HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ ile birlikte Kobani davası kapsamında tutuklu bulunan diğer siyasetçiler için tahliye süreci yeniden gündeme geldi. Avukatlar, AİHM kararını gerekçe göstererek hem tahliye hem de beraat talepli başvurularını 11 Temmuz Cuma günü yapacak. AİHM’den Üçüncü İhlal Kararı: Yargı Sürecine Uluslararası Tepki
4 Kasım 2016 tarihinde Diyarbakır’daki evinde gözaltına alınıp tutuklanan Selahattin Demirtaş hakkında, bugüne dek AİHM tarafından iki ayrı ihlal kararı verilmiş, Türkiye Anayasa Mahkemesi de bir kez hak ihlali tespit etmişti. Son olarak AİHM’in 9 Temmuz 2025 tarihinde açıkladığı üçüncü kararında da Demirtaş’ın tutukluluk sürecinin siyasi gerekçelerle uzatıldığına dikkat çekildi ve bu durumun Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne aykırı olduğu vurgulandı.
Avukatlardan Eş Zamanlı Tahliye ve Beraat Hamlesi
AİHM’in kararını takip eden günlerde harekete geçen avukatlar, sadece Demirtaş değil, aynı zamanda Figen Yüksekdağ ve Kobani davasında halen tutuklu bulunan HDP’li siyasetçiler için de kapsamlı bir başvuru dosyası hazırladı. İlk adım olarak, 11 Temmuz Cuma günü ilgili yerel mahkemeye tahliye talebinde bulunulacak. Bu başvuruyu, AİHM kararının içerdiği gerekçeler doğrultusunda İstinaf Mahkemesi’ne sunulacak olan beraat talebi takip edecek.
Avukatlar, AİHM kararında mahkûmiyetin dayanağı olarak gösterilen delillerin geçersiz kılındığını, bu nedenle yargılamanın da düşmesi gerektiğini ifade ediyor. Sembolik Tesadüf: Başvuru, PKK’nın Silah Bırakma Töreniyle Aynı Güne Denk Geldi
Başvurunun yapılacağı tarih, bir başka önemli gelişmeyle de çakışıyor. 11 Temmuz’da, Irak Kürdistan Bölgesi’ndeki Süleymaniye kentinde PKK tarafından düzenlenecek olan temsili “silah bırakma töreni”, kamuoyunda sürece dair yeni bir sayfa açıldığına yönelik yorumlara neden oldu. Tahliye taleplerinin bu güne denk gelmesi, hem sembolik hem de politik açıdan dikkat çekici bulundu.
Siyasi Gözlemciler: “Yeni Bir Sürecin İşaretleri Mi?”
Söz konusu gelişmeler, yalnızca bir hukuk mücadelesi olarak değil, Türkiye’nin iç siyasetinde de potansiyel etkileri bakımından dikkatle izleniyor. Demirtaş ve Yüksekdağ’ın olası tahliyeleri, uzun süredir kapalı kapılar ardında yürütülen yeni çözüm süreci tartışmalarını yeniden gündeme taşıyabilir.
Siyasi analistler, AİHM kararının zamanlaması ve PKK’nın silah bırakma açıklamasının eşzamanlılığına dikkat çekerek, “Demirtaş’ın tahliyesi, yalnızca bir yargı kararı değil, daha geniş çaplı bir siyasi planın parçası olabilir” yorumunu yapıyor.