Tuzak – Sayfa 2 – Zekhaber
Tuzak

CHP Sağlıklı kurultay süreci devam ederken, Mersin Belediye Başkanı Vaha Seçer, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ve CHP Parti Meclisi Üyesi Engin Özkoç, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ile bir araya gelerek birlik toplantısında bulunmuştu. Ancak Kılıçdaroğlu bu çağrıyı kabul etmedi. Görüşmenin ardından Seçer ve Özkoç, cezaevine giderek İmamoğlu’na aktardı.
Saygı Öztürk’ün bilgi birikimine göre, görüşme sırasında İmamoğlu’nun sözlerini tam anlamıyla yürekli burktu. Seçer’in elini bırakmaktan konuşan İmamoğlu, “Bunlar ailemi yok etmeye çalışıyorlar. Etrafımı yok etmeye çalışıyorlar. Benim hayatım yok etmeye çalışıyorlar. Beni beton duvarlardan saklanmak istiyor” diye konuştu.
30 Haziran’da yaşanan CHP Kurultay toplantısı öncesi İmamoğlu, cezaevinden yazdığı bir mektupla üç isme çağrıda bulunmuştu. Mektubunda, Kemal Kılıçdaroğlu ile Özgür Özel’in bir araya getirilmesini, mutlak butlan kararına ortak karşı durma sergilenmesini sağladı.
Bunun üzerine Yavaş, Seçer ve Özkoç, Kılıçdaroğlu ile temasa geçti. Ancak Kılıçdaroğlu öneriye sıcak bakmayarak, “Böyle bir açıklama yapamam. Umarım, mutlak butlan çıkmaz ama olursa da partimi kayyuma terk edemem. Ben kabul etmesem kayyum gelecek. Kayyuma mı bırakayım? Karardan sonra Özel ile oturur, konuşuruz” yanıtını verdi.
Kılıçdaroğlu son açıklamasında da benzer bilgilendirmeyi ileri sürerek, “Kayyum gelse daha mı iyi olur? Kayyum geldiğinde ne zaman kurultayı toplayacağı belli olmaz. O döneme kadar partiyi kim, nasıl yönetecek. CHP kayyuma teslim edilemez” kullanıldı.
Duygusal Anlar Yaşandı
Cezaevinde yapılan görüşmede Mansur Yavaş yokken, Vahap Seçer ve Engin Özkoç, İmamoğlu ile doğrudan temas kurdu. Saygı Öztürk’ün gösterdiğine göre, görüşme oldukça duygusal bir atmosferde geçti. İmamoğlu’nun sözleri odanın tarafsızlığı hakimi oldu. Seçer’in elini bırakmaktan konuşan İmamoğlu’nun, şunları söylediği belirtildi: “Vahap, senin de çocukları var, benim de çocuklarım var. Benim de bir ailem var, senin de bir ailem var. Evet, belediye başkanıyız ama bunlar ailemi yok etmeye çalışıyorlar. Etrafımı yok etmeye çalışıyorlar. Yıllardan beri siyasete geldiğimde de bir zamanlar vardı. Kimseye de vardım yoktu. Param da vardı, pulum da vardı; işim de vardı. Ama ben siyasette dik durmanın, siyasette mücadele edenlerin bedelini buradayım.Beni burada yalnız bırakmayı düşünen bir zihniyet olabilir mi?”
Öztürk, “Vahap Bey’in ellerini bırakmadan ifade ederken gözleri doldu. Beni beton duvarlar gizlemek istiyor” sözleri çok etkileyiciydi. Bu, korkunç sözlerdi…” dedi.

Leave comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *.