Zekhaber

Ümit Özdağ, 19 Mart’ta, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’nın evinin kuşatılarak, yüzlerce polis tarafından sanki bir terör örgütü liderine operasyon yapılıyormuş gibi bir operasyon gerçekleştirildiğini, 20 Ocak’ta da aynı şeyin Ankara’da bir restoranda, öğleden sonra yemek yerken kendi başına geldiğini söyledi.  Özdağ, “Daha sonra Büyükşehir Belediye Başkanı kaçma şüphesiyle tutuklandı. Ondan önce de ben kaçma şüphesiyle tutuklanmıştım.  Bazı standart suçlar oluşturuldu muhalefeti baskı altına almak için.  Cumhurbaşkanına hakaret, halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçları. Bunlar sürekli muhalefeti baskı altına almak için kullanılan maddeler oldu” dedi.  Bir örnek veren Özdağ, İstanbul’da bir ilçe başkanlarının kendisinin tutuklanması üzerine ‘Kahrolsun İstibdat Yaşasın Hürriyet’ pankartı astığını, önce Gösteri ve Yürüyüş Kanunu’na muhalefetten gözaltına alındıklarını ancak ortada gösteri ya da yürüyüş olmadığını ve davanın Cumhurbaşkanına hakaretten açıldığını belirtti.  Özetle, muhalefetin bu iki maddeyle baskı altına alınırken, suçlanırken, yıldırılmaya çalışılırken belediyelere yönelik olarak da yolsuzluk iddialarıyla baskı kurulduğunu dile getirdi.

Kaynak: Haber Merkezi