Ünlü gazeteci PKK’nın taleplerini kamuoyuna aktardı!

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sular tersine akmaz; akarsa gereğini yaparız,” ifadeleriyle herhangi bir pazarlık süreci yürütülmediğini vurgularken, çözüm arayan taraflara da kapının açık olduğunu belirtti. Bu mesajlar, devletin sürece yaklaşımını net bir şekilde ortaya koysa da gazeteci İsmail Saymaz’a göre sahada yaşananlar bu söylemlerle birebir örtüşmüyor. Saymaz’ın değerlendirmeleri şöyle: Pazarlık meselesi zaten sürecin başından bu yana tartışma konusu oluyor. Dünkü sembolik silah bırakma töreninden sonra KCK Yürütme Konseyi Eş Başkanı Bese Hozat’ın hem uluslararası kuruluşlara hem Kürt basınına verdiği röportajı okudum. Röportajda da izlerini gördüğümüz üzere bu sürecin PKK ve DEM Parti ayağının belli beklentileri var. Buna pazarlık mı dersiniz? Başka bir isim mi verirsiniz bilmiyorum ama gördüğüm kadarıyla onlar, “Biz silahları bırakmak için sembolik bir adım attık, bu yaptığımız hamle bundan sonra kafilleler halinde silahların hemen şartsız bırakılması anlamına gelmiyor, biz sembolik bir adım attık ve şimdi devletten bir hamle bekliyoruz” diyorlar. Zaten Bese Hozat ve onunla beraber silah bırakan diğer PKK’lılar silahlarını bıraktıktan sonra, kimliklerini deklare ettikten sonra Türkiye’ye gelmediler yine Kandil’e gittiler. Yani hala oradalar. Dolayısıyla şu an itibariyle silah bırakmış değiller. Sadece silahlarının sembolik olarak yakmış pozisyondalar. Peki bunun devamı gelir mi? Gelmesi planlanıyor. Ancak gördüğümüz kadarıyla PKK’nın ve DEM Parti’nin belli beklentileri var. Bu beklentiler karşılanacak mı? Tam olarak burada bir anlaşmazlık ve belirsizlik var. Peki bu beklentilerle bir kere Bese Hozat uluslararası kuruluşlara verdiği demeçte “Biz gelip Türkiye’de mevcut siyasetin yürütücüleri olmak istiyoruz. Yani Kürt siyasetinin yürütücüleri biz olmak istiyoruz. Hatta gelip İstanbul’da, Diyarbakır’da, Ankara’da bunu yapmak istiyoruz” diyor. Ancak mevcut yasalar buna uygun değil. Yani dağdakilerin Türkiye’ye dönüp herhangi bir yargılamaya uğramadan demokratik sivil yaşama katılması şu an için mümkün değil. Dolayısıyla öncelikli olarak beklentileri PKK’lıların, yöneticiler dahil Türkiye’ye gelip demokratik siyasi yaşama katılması ve demokratik siyasi faaliyetinin önündeki bütün engellerin kaldırılması. Bu onların bir ön şartı gibi gözüküyor.
Öcalan meselesi kilit unsur olarak görülüyor
Saymaz’a göre örgütün öncelikli taleplerinden biri de Abdullah Öcalan’ın konumuyla ilgili beklentiler. Bu taleplerin şimdilik kamuoyuna açıkça yansıtılmadığını belirten Saymaz, çözüm sürecine yönelik tepkilerin önüne geçmek için böyle bir tutum sergilendiğini ifade ediyor:
İkinci olarak da Öcalan’ın pozisyonunu şart koşuyorlar. Bu da onlar açısından olmazsa olmaz nitelikte bir durum. Fakat şimdilik bunlar yokmuş gibi bir tutum takınılıyor ya da kamuoyunu erkenden çözüm sürecinle çözüm sürecine karşı tepkili bir hale getirmemek için herhalde şimdilik bahis açılmıyor. Ama gördüğüm kadarıyla silah atma hamlesi PKK’lılar açısından sembolik bir adım. Şimdi devletten bir hamle bekleniyor. Sayın Cumhurbaşkanı bugünkü konuşmasında komisyona gönderme yaptı. Komisyon, Sayın Devlet Bahçeli’nin önerisiyle oluşturulmuştu ve artık bu sorunun çözümü PKK’nın fesihi ve silah bırakması meseleleri Meclis’te oluşturulacak bir komisyon eliyle idare edilecek. Burada herkes bir hamle bekliyor.
Kaynak: Yeniçağ Gazetesi