Usta Oyuncu İlyas Salman Son Arzusunu Açıkladı
İlyas Salman’dan Duygusal Vasiyet ve Kemal Sunal Özlemi: “Beni Sazlarla Bir Dağ Başına Gömün”
Yeşilçam sinemasına sayısız eserde katkıda bulunmuş olan usta aktör İlyas Salman (74), bir süredir mücadele ettiği sağlık sorunlarının gölgesinde, Posta Gazetesi’nden Alev Gürsoy Cimin’e samimi açıklamalarda bulundu.
Kemal Sunal Özlemi ve Sağlık Durumu İtirafları
Salman, “Yeşilçam’da yitip gidenlerden en çok kimi özlüyorsunuz?” sorusuna duygusal bir yanıt verdi:
“Kemal’imi (Sunal)… Onun yokluğu benden adeta 10 yılımı aldı. Gerçekten çok acı çekiyorum o yoklukta.”
Kendisini ‘İkinci Çirkin Kral’ olarak tanımlayan Salman, aynı zamanda sağlık durumuyla ilgili esprili ve çarpıcı itiraflarda bulundu:
“Her gün kendime yeni bir hastalık uyduruyorum. Kanserin her çeşidini geçirdim. Bir tek rahim kanseri olmadım; o da kadın olmadığım için. Rahmim olsaydı, onu da olurdum.”
Vasiyeti: Şarkılarla ve Halaylarla Anılmak İstiyor
74 yaşındaki usta oyuncu, son isteğini ve vasiyetini de aracılar vasıtasıyla kamuoyuyla paylaştı:
“Kimse arkamdan gözyaşı dökmesin. Benim cenazemi şarkılarla, türkülerle, sazlarla bir dağ başına gömün. Hatta halaylar çekin.”
Kemal Sunal ve Adile Naşit ile Dostluk Anıları
İlyas Salman, merhum dostu Kemal Sunal ile olan derin dostluğunu ve yaşadığı acıları da anlattı. Birlikte rol aldıkları ‘Çöpçüler Kralı’ ve ‘Kibar Feyzo’ filmlerinin kendisi için çok özel olduğunu belirtti.
“Kemal, bana hep ‘Hemşo’ derdi. İki Malatyalı yan yana gelince sohbetimiz hiç bitmezdi. O kadar güzel bir adamdı ki… Eşi Gül ve oğlu Ali ile hâlâ sürekli görüşüyoruz.”
Salman, yaşamının en acı tecrübelerinden birinin, can dostu Adile Naşit’in 16 yaşındaki oğlu Ahmet’i kaybetme acısına şahit olması olduğunu söyledi.
“Adile Ana derdim ben ona, annem gibiydi. Oğlunu kaybettiği haberi turneydeyken İzmir’de geldi. Üzerini başını yırtarak havalimanına koşmuş. Bu sahneyi hatırladıkça içim parçalanır. Oğlu Ahmet’in ölümü onu yıktı, neredeyse kafayı oynatacaktı.”
Turnelerde Ayşen Gruda ve Adile Naşit ile aynı odada kaldıklarını aktaran Salman, bu durumu kalp rahatsızlığı nedeniyle yalnız kalamamasına bağladı ve şunları ekledi:
“Beni hiç erkek gibi görüp çekinmezlerdi, çünkü ben onların evlatları gibiydim. Birlikte oturur, sabahlara kadar kayıplarımıza ağlardık. Ben kardeşime, Adile Ana ise oğluna ağlardı.”