Yazıklar olsun

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), 30 Haziran’da görülecek kurultay iptali davasına odaklanmış durumda.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), 30 Haziran’da görülecek kurultay iptali davasına odaklanmış durumda. Dava sonucunda mahkemeden “mutlak butlan” yani “geçersizlik” kararı çıkması halinde, partinin yeni yönetimi geçersiz sayılacak, genel başkanlık koltuğu tekrar Kemal Kılıçdaroğlu’na devredilecek. Bu olasılık, CHP içinde büyük bir kırılmaya yol açarken, Kılıçdaroğlu suskunluğunu SÖZCÜ gazetesine yaptığı açıklamalarla bozdu.
Eski Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin iç tartışmalarına dair önemli mesajlar verdi ve gelişmelere dair kamuoyundaki merak edilen sorulara yanıt sundu. “Dava Benim Değil, Değişimcilerin Başlattığı Süreç”
Kılıçdaroğlu, kurultayın iptali için açılan davanın kendi girişimiyle olmadığını açıkça belirtti. “Bu davayı açan ben değilim. Değişimci delegelerin başlattığı bir yargı süreci söz konusu. Partiyi tartıştırmamak adına ben ifadeye de gitmedim. Ancak AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın ‘şaibeli kurultay’ söylemine cevap verilmemesi partiyi bugünkü noktaya getirdi,” diyerek, sürecin dışında kaldığını ve sorumluluk almak istemediğini vurguladı.
“Görevi Reddedersem Kayyum Riski Doğar”
Kılıçdaroğlu, olası bir iptal kararı durumunda göreve dönmeyi reddetmenin CHP’yi kayyuma götürebileceğini ifade etti. “Mahkeme kararını ‘tanımıyorum’ demek hukuken geçerli değil. Görevi kabul etmezsem bu kez kayyum atanma riski doğar. Böyle bir şeyin sorumlusu da ben olurum. ‘13 yıl partiyi yönettin, şimdi neden sahip çıkmadın?’ derler. CHP kayyuma teslim edilemez. Bu partinin genetiği buna izin vermez,” şeklinde konuştu.
Özgür Özel’e Mesaj: “İsterse Arar Görüşürüz”
Kılıçdaroğlu, mevcut Genel Başkan Özgür Özel ile şu an doğrudan bir temas kurmadığını belirtse de kapıyı kapatmadı: “Şu an konuşacak bir konumuz yok. Ancak ararsa görüşürüm. Karar çıktıktan sonra gerekirse ben davet ederim, oturup konuşuruz. Partinin çıkarları her şeyin üstündedir.”
“CHP Vesayeti Kabul Etmez, Etmedi”
Kılıçdaroğlu, kendisine yöneltilen “görev yapamaz” eleştirilerine sert çıktı. “CHP vesayetle yönetilecek bir parti değildir. Bu partiyi 13 yıl boyunca ben yönettim. Vesayet iddiaları gerçek dışı. CHP Atatürk’ün kurduğu partidir. Burada hiç kimse, hiçbir genel başkan kukla olmamıştır,” diyerek partiye yönelik dış müdahale iddialarına kapıyı kapattı.
“Parti Barışmalı, Ayrışmalar Kırılmalı”
Olası bir dönüşte nasıl bir yönetim anlayışı benimseyeceğine dair de önemli ipuçları veren Kılıçdaroğlu, parti içi barışın şart olduğunu vurguladı: “Kimse kinle, küskünlükle yol alamaz. Ayrışma değil birleşme zamanı. Parti içindeki kırgınlıkları onarmak zorundayız.”Kulislerdeki Son Temaslar: “Kayyum Endişesi Paylaşılıyor”
Kılıçdaroğlu, Mansur Yavaş ve Vahap Seçer ile yapılan son görüşmede Engin Özkoç’un ağırlıklı olarak konuştuğunu, Seçer’in kayyum tehlikesine dikkat çektiğini, Yavaş’ın ise çözüm odaklı bir buluşma talebinde bulunduğunu açıkladı.
“CHP’nin DNA’sı ile Oynanıyor”
Yargı sürecinin bir tuzak olduğunu öne süren Kılıçdaroğlu, “Bana ve CHP’ye kurulan bir oyun var. Karar çıkmadan yapılan yorumlar, bilgi sızdırmaları, bilinçli dezenformasyonlar bunun göstergesi. Kararı tanımam demekle bu iş çözülmez. Aksi takdirde süreci tıkarsınız, partiyi kayyuma sürüklersiniz. Bu kabul edilemez,” sözleriyle süreci değerlendirdi.
Teşkilatlardan Gelen Destek Mesajları: “Örgüt Benimle Temasta”
Kılıçdaroğlu, il ve ilçe başkanlarının kendisini aradığını, ziyarete geldiğini ve Türkiye’nin gidişatını birlikte değerlendirdiklerini söyledi. Örgütle temasın sürdüğünü, onların parti içi toplantılara katılmalarını da desteklediğini belirtti. Muharrem İnce ile yaptığı birkaç görüşmeye de değinen Kılıçdaroğlu, İnce’nin yeniden CHP’ye dönme talebinde bulunduğunu da paylaştı.
Kurultay Takvimi Nasıl İşleyecek?
Eğer mahkeme iptal kararı verirse ve Kılıçdaroğlu tekrar görevi üstlenirse, tüzük gereği yeni kurultay için en az bir yıl bekleme süresi bulunuyor. Ancak bu sürenin erkene çekilmesi de mümkün. Mahalle kongrelerinden başlanarak il ve ilçe kongreleri tamamlandığında birkaç ay içinde kurultayın yeniden toplanması yasal olarak mümkün hale geliyor. Bu takvimi belirlemek, yeniden oluşacak yönetimin tasarrufunda olacak.
SONUÇ: CHP’de Kritik Günler
CHP’de gözler artık mahkemenin vereceği karara çevrilmiş durumda. Kılıçdaroğlu’nun yeniden göreve gelmesi halinde nasıl bir yol haritası çizeceği, Özgür Özel’le ilişkilerin nasıl şekilleneceği ve örgütün bu süreçte alacağı tutum, partinin geleceğini belirleyecek ana unsurlar olacak.
Bir yanda hukuki meşruiyet, diğer yanda siyasi irade sınavından geçecek olan CHP’nin önünde zorlu bir yol var. Bu yol ayrımında Kılıçdaroğlu’nun mesajları, sadece bir açıklama değil; aynı zamanda partiyi yeniden şekillendirecek bir manifesto niteliğinde.