Yılmaz Özdil’den – Sayfa 2 – Zekhaber

CHP İstanbul İl Başkanlığı’na kayyum atanmasıyla birlikte siyaset kulisleri bir kez daha hareketlendi. Mahkemenin kararıyla Özgür Çelik ve

CHP İstanbul İl Başkanlığı’na kayyum atanmasıyla birlikte siyaset kulisleri bir kez daha hareketlendi. Mahkemenin kararıyla Özgür Çelik ve yönetiminin görevden alınmasının ardından Sözcü yazarı Yılmaz Özdil, canlı yayında dikkat çeken değerlendirmelerde bulundu.  İstanbul’un Stratejik Önemi

Özdil, kararın Kemal Kılıçdaroğlu ile doğrudan ilgisi olmadığını belirterek, “Burada mesele İstanbul delegeleridir. Kongreyi iptal edip delegeleri organize ettiğinizde kurultayın gidişatını değiştirirsiniz. Tayyip Erdoğan ‘İstanbul’u alan Türkiye’yi alır’ derken aslında belediye başkanlığını kastetmiyor. İstanbul delegeleri üzerinden CHP Kurultayı’nı kazanmayı işaret ediyor” ifadelerini kullandıOna göre İstanbul’daki delege yapısı, Özgür Özel’in genel başkanlık koltuğunu koruyup koruyamayacağını doğrudan belirleyecek. “Eğer bu delegeler farklı bir dengeye yönlendirilirse, doğal sonuç Özel’in koltuğu kaybetmesi olacaktır” diyen Özdil, yaşananların basit bir kongre meselesi değil, parti genel merkezini etkileyecek bir strateji olduğunu vurguladı.  Mitinglerle Yol Alınamaz”

CHP’nin sık sık düzenlediği mitinglerin etkisiz kaldığını belirten Özdil, “Bugün artık CHP’ye oy verenler bile mitingleri takip etmiyor. Çünkü bu yöntem sönümlendi. Toplumu ikna etmeye çalışmaya gerek yok, zaten operasyonların siyasi olduğunu halk biliyor. Asıl mesele, parti içindeki kamplaşmaları aşmak” dedi.

Özdil’e göre asıl yapılması gereken, parti içindeki farklı grupları bir araya getirmek. Özellikle Kılıçdaroğlu ekibiyle yaşanan kırgınlıkların giderilmesi gerektiğini vurgulayan gazeteci, “Kemal Kılıçdaroğlu cenahıyla arayı nasıl düzeltebilirsiniz, buna mesai harcamanız lazım. Bugün hala aynı hatada ısrar ediliyor” sözleriyle mevcut yönetimi eleştirdi.  “Parti Kendi İçinde Kavgalı Olmamalı”

Özdil, CHP yönetiminin Gürsel Tekin ve arkadaşlarını partiden ihraç etme kararına da sert çıktı. “Bir parti genel başkanına muhalefet etmek suç mudur? Bu partinin sahibi sen değilsin. Mensupları da senin kulun değil. Sadece sevdiğin insanlarla ne ülke yönetilebilir ne de parti” dedi.

Ona göre, partinin içinde farklı sesler olmalı ve bu isimler “düşman” gibi görülmemeli. Aksi halde CHP’nin hem birlik görüntüsü veremeyeceğini hem de iktidara alternatif olamayacağını belirtti.  “Asıl Görev Safları Sıklaştırmak”

Yılmaz Özdil, sosyal medya ve mitinglerin bir yankı odasına dönüştüğünü, bunun da partiye fayda sağlamadığını ifade etti. “Miting yapınca kimi ikna ediyorsun? Zaten seni destekleyenlere konuşuyorsun. Halbuki asıl iş, farklı görüşleri bir araya getirip safları sıklaştırmaktır” dedi.

Ayrıca, İYİ Parti ile kopan diyalogların yeniden kurulması gerektiğini belirten Özdil, “Bütün enerjini bu ittifakı güçlendirmeye harcaman gerekirdi” sözleriyle muhalefet bloğunun dağınık yapısına dikkat çekti.

Muhabir: Haber Merkezi

Leave comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *.